Eleştirel Düşünce
Eleştirel Düşünce Eğitiminden Ne Beklenebilir?
Eleştirel düşünme öğretilebilir mi?
Willingham (2007)’a göre onlarca yıl süren bilişsel araştırmalar hayal kırıklığı yaratan bir cevaba işaret ediyor: “Tam olarak değil.” [1]
Yine de yukarıdaki sonuç umutsuzluğa yol açmamalıdır. “Tam olarak” olmasa da büyük mesafelerin kat edilmesi mümkündür, yeter ki zorlukların farkında olunsun ve bunlara göğüs gerilmeye hazırlıklı olunsun.
İnsanlar eleştirel düşünme becerilerine sahip eleştirel düşünürler olarak doğmazlar. Öğrencilerimiz bu becerileri, uygulamalar yapmalarına olanak sağlanarak, belli aşamalardan geçerek kazanabilirler. İnsanların eleştirel düşünme yeteneğine sahip veya sahip olmadan doğduğuna inanılmasına rağmen araştırmalar göstermektedir ki bu beceriler öğretilebilir ve öğrenilebilir. [2]
Düşünmenin kendisi yorucudur. Bu yüzden “çoğu bilginin bilinçli düşünce seviyesine çıkmadan işlendiği”nden bahsedilmişti. Ama eleştirel düşünce daha da yorucudur ve normal düşünceden kat be kat fazla zihin enerjisi harcanmasına sebep olur. Bu kadar çok zihin enerjisi harcanmasının bir iyi bir de kötü tarafı vardır. İyi tarafı insanın düşünce kapasitesinin sabit olmamasıdır. Bu alanda enerji harcamaya devam edildikçe zihnin enerji kapasitesi artar. Üstelik ustalaştıkça beyin eleştirel düşünme faaliyetlerini daha az enerji harcayarak icra eder hale gelir. Kötü haber ise kapasitesi ne kadar artarsa artsın, ihtiyaç duyulacak enerjiye seviyesine hiçbir zaman ulaşılamayacak olunmasıdır. Ayrıca kapasite geliştirilebilir olsa da esneklik kişinin potansiyeline bağlıdır. Sıradan birisinin eleştirel düşünce kapasitesi hiçbir zaman İbn Sina’nın ki ile aynı seviyeye ulaşmayacaktır.
Herkes şampiyon sporcu olamayacağı gibi herkes üst düzey eleştirel düşünür de olamaz. Diğer yandan spor herkes için önerildiği ve herkese uygun bir spor şekli olduğu gibi eleştirel düşünce çalışması da herkese önerilmelidir.
Eleştirel düşünce eğitiminden beklentiler de bu çerçevede ele alınabilir. Herkes üst düzey eleştirel düşünür olamasa bile çok daha geniş kitleler en azından problemleri anlayabilecek kadar farkındalık kazanabilirler.
Çok sayıda genç, spora başlar. Çoğu birkaç ay devam edip bırakır. Birazı amatör olarak düzenli spor yapar. Çok daha azı profesyonel sporcu olur. Bunların da çok daha azı şampiyon sporcu olur.
Sporda üst düzey başarı için yetenek şarttır. Herkes şampiyon sporcu olma istidadına sahip değildir ama şampiyon sporcu olmak için tek başına yetenekli olmak da yetmez. Berberinde çokça çalışmak da gerekir.
Şampiyon sporcu olmak teorik eğitim ile olmaz. Uzun zaman pratik yapmak gerekir. Uzakdoğu sporlarında ancak 3.-4. kuşaktan sonra beceri sahibi olunmaya başlandığı bilinen bir gerçektir.
Öyle ise eleştirel düşünce eğitimlerinde ne hedeflenmeli ve eğitim içerikleri nasıl düzenlenmelidir?
Bu sorulara cevap verilebilmesi için öncelikle “hedef kitle”nin belirlenmesine ihtiyaç vardır. Hedef kitle kimlerden oluşacaksa, eğitim içerikleri de onların ihtiyaçlarına göre şekillenecektir.
Kaynaklar
[1] Eleştirel Düşünme Sunumu. Özge Özkan
[2] Felsefe Dersinde Eleştirel Düşünme Becerilerinin Kazandırılmasına İlişkin Öğretmen ve Öğrenci Görüşleri. Özgül Bozoğlu. Hacettepe Üniversitesi YL Tezi: 2008